EKONOMİ
Giriş Tarihi : 27-11-2024 03:27

Samlı Solar, 2025 yılında 15O MW GES planlıyor

Gaziantep’te 2013 yılından bu yana güneş enerjisi sektöründe yatırımcı ve EPC olarak faaliyet gösteren Samlı Solar, 2025 yılı için 150 MW’lik GES planlıyor

Samlı Solar, 2025 yılında 15O MW GES planlıyor

DÜNYA Gazetesi’nde Güneş Doğdu Soylu’nun haberine göre Avrupa Birliği’nin sınırda karbon uygulamasının enerji sektörüne bir canlılık getirdiğini görerek harekete geçen Samlı Solar’da, yakında “Karbon Ayak İzi” ölçüm hizmeti de vermek için çalışmalar yürütülüyor.

2024 yılındaki ekonomik ve enerji sektörüne özel teknik durağanlıktan dolayı hedeflerin revize edildiğini ve 2025 yılının beklenenden çok daha hızlı geçeceğini düşündüklerini söyleyen Samlı Solar Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Samlı, “2024 yılı başında 100 MW’a yakın iş takibimiz vardı. Bu projeler ekonomik göstergelere paralel olarak maalesef ilerleme kaydetmedi. 2025 yılı ile birlikte hem yeni kapasitelerin açılacak olması hem de bekleyen birçok projelerin de yapılacak olmasından dolayı 2025 yılı hedefimizi 150 Mw’a çıkardık. Burada depolamalı santrallerin varlığı ve sisteme entegrasyonu da çok büyük önem taşıyor.Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl içinde EPDK 20 GW güce yakın depolama destekli güneş enerjisi lisansı dağıtmıştı” diye konuştu.

Bu yılın başından itibaren çeşitli faktörlere dayanarak sektörün durağan hatta gerileyen bir çizgide olduğunu belirten Samlı, “Dünya çapındaki parasal darlık, ülkenizin içinde bulunduğu kemer sıkma ve enflasyonla mücadele serüveni güneş enerjisi sektöründe bir çok projenin rafa kalkmasına sebep oldu. İlk 500 de bulunan firmaların yeşil mutabakat kapsamındaki hacimli projeleri bile yurtdışı kaynaklara gebe hale geldi. Daha önce 2016 ve 2018 yıllarında yaşadığımız bu durgunluğa firma olarak temkinli yaklaşıyoruz. Bütün projeler 2025 yılının ilk çeyreğinden itibaren devam edecektir” dedi.

“TEİAŞ kapasitelerinde büyük problem var”

Güneş enerjisi projelerindeki gerilemenin sadece parasal darlıktan dolayı değil teknik kapasite daralmasından da kaynaklandığını ifade eden Samlı, TEİAŞ kapasitelerinin mevcut durumunun sıkıntılı olduğuna değinerek; “Herkesin bildiği gibi bir izninin yani çağrı mektubunun çıkması için bazı teknik kriterlerin yeterliliğine bakılıyor. Bunlardan bir tanesi de TEİAŞ kapasiteleri. Söz konusu yatırımın şebeke bağlantısının yapıldığı alandaki indirme merkezine ayrılan yenilenebilir enerji kapasiteleri burada önem arz ediyor. 2024 yılı başından bu yana bütün Türkiye’de bu kapasiteler dolmuş durumda. Öz tüketim yapan, ihtiyacı olan işletmeler maddi kaynak yaratabilseler bile söz konusu kapasite yokluğundan dolayı projelerini hayata geçiremiyorlar. Öte yandan sektörde konuşulan BAE ve Suudi Aramco şirketlerinin yatırım yapması için tahsis edilmeye çalışılan kapasitelerden bahsediliyor. Bu da motivasyonu bozan ayrı bir durum. Bakanlığımızın en kısa sürede teknik hesaplamaları yapıp yeni kapasiteleri yayınlamasını bekliyoruz” dedi.

Bahsedilen mevcut teknik altyapı sorunun nasıl aşılması gerektiğine dair yorum yapan Kamil Samlı, Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED’nin teklifine atıfta bulunarak şu bilgileri verdi: “Türkiye’de özellikle de bölgemizde çatı alanının tamamına GES kurulumu yapsa dahi tüketiminin en fazla yüzde20/ yüzde 30’unu karşılayacak onlarca firma var. Yani şebekeye ters yönde enerji basmasına olanak yok bu firmaların. Bu durumda ise TEİAŞ’a ters yönde enerji gitmeyeceği için kapasite problemi bertaraf etmiş oluyorlar. Ülkemizde faaliyet gösteren GENSED’den geçtiğimiz aylarda çok güzel ve çözüm olabilecek bir öneri gelmişti; mevzuata 5.1.j maddesi eklenmesi! Bu madde, işletmelerden ters yönde enerji basmayacağına dair söz alarak, buna göre çağrı mektubu vermeyi ön görüyor. Ters yönde şebekeye elektrik basılmasının önüne de SCADA “Merkezi Denetleme Kontrol ve Veri Toplama) kontrolleri ile geçilebileceği ifade ediliyor. İnanın bu öneri hayata geçse ki teknik olarak da mümkün, ülkemizin GES kurulu güç artışı ivmelenir. Bu öneriyi destekliyoruz. Bir an önce EPDK yetkililerinin olumlu yönde bir mevzuat hazırlamasını bekliyoruz.”

“Enerji fiyatlarına yüzde 38 zam”

01 Ocak 2024 itibariyle elektriğe gelen zam ile birlikte güneş enerjisine olan ihtiyacın daha da arttığına değinen Kamil Samlı, hükümetin çok uzun süre sübvanse ettiği enerji fiyatlarının 4 TL’ye dayandığını belirterek sanayicinin ve tüccarın enerji maliyelerini düşürmek için daha çok çaba sarf edeceğini belirtti. Kamil Samlı, “Yatırımcılar mevcut ekonomik koşullar çerçevesinde mevduat olarak tuttukları birikimlerini artık yavaş yavaş bu tür gelişmelerle yatırım tarafına aktaracaklar. Özellikle döviz kredilerinde bir yoğunluk olduğunun farkındayız. Son 3-4 senede döviz kredisi koşulmazken, bugün yüzde 55-yüzde 60 faiz yerine yüzde 8- yüzde 10 bandından döviz borçlanmak daha cazip geliyor. Üstüne üstlük kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı yıl sonu döviz tahminlerinin de kurun stabil kalacağı tahmini de döviz kredisi kullanım iştahını artırıyor” dedi.

“Yeşil mutabakat için yatırımlar durmamalı”

Avrupa Birliği’nin sınırda karbon uygulamasının da sektörde farklı bir canlılık getirdiğini dile getiren Samlı şöyle devam etti: “Şu an için sadece 5 sektör 01 Ocak 2023 itibariyle sınırda karbon uygulamasına tabi tutulacak. Tabi bu süre uzatılır mı yoksa aynen yayınlandığı gibi mi kalır onu zaman gösterir. Normal bir zamanda bunları konuşuyor olsak dedikleri tarihte uygulanması kaçınılmaz olurdu fakat AB’nin doğalgaz ve nükleeri yenilenebilir enerji saymaya çalıştığı bir dönemde bu uygulamanın da başlangıç zamanının uzama ihtimali var. Özellikle Türkiye’nin rekabetçi olduğu gıda, tarım, tekstil ve otomotiv yedek parça sektörlerinde sonraki senelerde uygulanacak yeşil mutabakat şartlarına uyum için, içinde bulunduğumuz zamandan daha uygun bir dönem olmayacak. Çünkü projelerin geliştirilip kurulumların tamamlanması için yeterli süre var gibi görünüyor.”

Yakında firma olarak “Karbon Ayak İzi” ölçüm hizmeti de vermek için çalışmaları olduğunu belirten Samlı, Türkiye’nin bu sürece tam olarak adapte olmasının şart olduğunu dile getirdi.

“10 yıllık süresi dolan santraller zarar edecek”

Sektörün diğer önemli bir konusunun da 2013 yılındaki mevzuata göre kurulan ve devletin 10 yıllık enerji alım garantisi ile hayata geçirilen santrallerin ne olacağı konusunun olduğuna dikkat çeken Kamil Samlı, lisanssız girişimcinin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Samlı, “Maalesef bazı bürokratlarımız ve konuyu bilmeyen vatandaşlar, 10 yıl önce bu işe yatırım yapan insanları “kısa yoldan zengin olamaya çalışan kişiler” olarak görüyor. 2023 sonu itibariyle Türkiye’de 10 yıllık alım süresi biten santraller ortaya çıkmaya başladı. Bu santrallerin sahiplerine yıllarca 0,13 usd/kwh üzeninden enerji sattıkları için öteki gözüyle bakılıyor. Hâlbuki bütün mevzuatı aynı bürokratlar hazırladı. İnsanlar da çok büyük krediler çekerek bu yatırımları tamamlamaya çalıştı. Her şeyden önce şunu bilmek şart, bu tesisler bu ülkeye lazım. Bu tesisler 250-280 watt’lık 8-10 yıl öncesinin panelleriyle kuruldu, yenilenmeleri yani yeni yatırım almaları lazım. Bu yeni yatırımların yapılıp tesislerin verimli halde çalışması için de yatırımcının kaynak yaratabilmesi lazım. Üzerimizdeki en büyük hörgüç dağıtım bedeli !!! Bugün itibariyle 3,50 TL’ye satılan enerji için 1,17 tl/kwh dağıtım bedeli ödeniyor. Gelen paranın neredeyse yüzde 40’ı tekrar dağıtım şirketine ödeniyor. Gelir vergisi, santral bakım masrafı sigortayı eklediğiniz “çalışmasa da olur” şeklinde yatırım çıkıyor ortaya. Çözüm çok uzakta değil; bu dağıtım bedeli 5.1.h santraller için belirlenen rakama (0,36 TL/kwh) çekilmeli. Tüketim tarifesi ne ise o bedel üzerinden enerjisi satın alınmalı, talep eden tesis sahipleri olursa da lisans almalarına hak tanınmalı” diyerek sözlerini tamamladı.

AdminAdmin